Türkiye’nin ve Avrupa’nın ticari araç pazar lideri Ford, dünyanın en çok tercih edilen ticari araç modeli Transit’in ilk yüzde 100 elektrikli versiyonunu Avrupa için Ford Otosan Gölcük Fabrikası’nda üretmeye başlıyor. Böylece Ford Otosan, Avrupa’nın en güçlü motoruna sahip tam elektrikli ticari aracının üretim sorumluluğunu da üstlenmiş oldu. Ford’un Avrupa’da sattığı Transit ailesi araçların yüzde 85’inin üretimini Kocaeli’de gerçekleştiren Ford Otosan, E-Transit üretim hamlesi ile birlikte Ford’un Avrupa’daki elektrikli araç üretiminde kritik bir rol üstlenecek.
Ticari araçlar için elektrikli ve hibrit teknolojisine geçişin özellikle önemli olduğunun altını çizen Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün de kararla ilgili şunları kaydetti: “Otomotiv sektöründeki elektrik dönüşümü büyük bir hızla devam ediyor. Elektrikli modellere geçiş, ticari araçlar için çok daha büyük öneme sahip. Elektrikli ticari araçlarla işletmelerin yakıt maliyetleri, bakım masrafları önemli ölçüde düşecek, verimlilik artacak. Ford Otosan olarak yatırımlarımızı ve Ar-Ge çalışmalarımızı uzun zamandır elektrikli ve hibrit araçlara odaklanarak sürdürüyoruz. Bu çalışmalarımızın sonucu olarak 2020’nin başında elektrikli araç üretimine katkı sunmasını amaçladığımız yeni saç şekillendirme tesisimizi devreye aldık.
Sonrasında Türkiye’de ürettiğimiz segmentinin ilki, elektrikli hibrit Ford Transit Custom Plug-In Hybrid, 2020 Uluslararası Yılın Ticari Aracı (IVOTY) ödülüne layık görülerek, mükemmelliğini dünyaya ispatladı. Geçtiğimiz aylarda da yine bir ilke imza atarak, Türkiye’de üretilen ve sunulan ilk ticari hibrit modellerimizi müşterilerimizle buluşturmaya başladık. Şimdi de gerekli tüm altyapı ve koşulları sağlayarak, Ford’un tam elektrikli ilk Transit modelinin Avrupa’ya yönelik seri üretimini gerçekleştirecek olmaktan dolayı büyük bir gurur duyuyoruz. İlk tam elektrikli Ford E-Transit’i 2022 bahar aylarında Avrupa ile paralel olarak Türkiye’de de müşterilerimizle buluşturmayı hedefliyoruz.”
Ticari araç liderliğimizi, yerli üretim ‘elektrikli modellerle’ daha da ileriye taşıyacağız
Ford’un global elektrifikasyon stratejisi kapsamında, Ford Otosan’ın ticari araç üretimiyle önemli bir merkez olduğunun altını çizen Yenigün, “2030 yılına geldiğimizde dünyadaki elektrikli araç satışlarının %30’u aşması bekleniyor. Nüfus artışı ile birlikte, Avrupa ve dünyada emisyon sınırlamaları, emisyonsuz şehir merkezleri gibi uygulamalar yaygınlaşıyor. Ford’un ticari araç işinin yanı sıra sürdürülebilirliğin daha da önem kazandığı günümüzde, efsane Transit markasının elektriklenmesi global olarak büyük önem taşıyor. Türkiye’nin lider ticari araç üreticisi olarak, tüm üretim planlarımızı buna göre yapıyoruz. Geldiğimiz noktada elektrikli ve hibrit modellerimizle, dünyada bu alanda rekabet edebilecek az sayıdaki üreticilerden biri konumundayız. Türkiye’nin ticari araç üretimindeki öncü rolü, elektrikli araçlara geçişle birlikte çok daha artacak. Türkiye otomotiv sanayisi için kilometre taşı niteliğinde olan bu gelişme, ülkemizin ticari araç üretiminde üstlendiği sorumluluğu ciddi ölçüde artıracak. Ürettiğimiz elektrikli araçları yurtdışı pazarlara ihraç edeceğimiz ve ülkemizin dış ticaret açığını kapatmaya yönelik katkı sağlayacağımız için gurur duyuyoruz ” dedi.
‘Yerli Üretim’ teşviklerinin elektrikli ve hibrit ticari araçlar için de uygulanması önem arz ediyor
Türkiye’de elektrikli ve hibrit odağındaki yeni teknolojilerin desteklenmesinin, ülkemizin ticari araçlardaki Ar-Ge ve mühendislik gücünün geliştirilmesi için çok önemli olduğunu vurgulayan Yenigün, şunları da ekledi: “Otomotiv sanayi tüm dünyada büyük bir dönüşümden geçiyor. Avrupa başta olmak üzere birçok ülke yeni nesil çevreci araçların kullanımının yaygınlaştırılması için çok önemli yatırımları devreye almaya başladı.
Özellikle Avrupa Birliği 2021-2027 bütçesi ve Covid-19 Krizinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için devreye alacağı Yeni Nesil AB adı verilen kaynak çerçevesinde oluşturulan yaklaşık 2 trilyon avro kaynağın %30’unu iklim değişikliği ile mücadeleye ayıracağını açıkladı. Bu kaynağın önemli bir kısmının hibe ya da krediler yolu ile çevreci araçların geliştirilmesi, üretilmesi ve satışı, mevcut filoların temiz araçlar ile yenilenmesi ve gerekli şarj altyapısının kurulması için harcanması planlanıyor.
Ayrıca Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde çok daha sıkı ve sıfır emisyonlu araçlara geçişi bir anlamda zorunlu kılacak mevzuat çalışmaları yürütülüyor. Bu dönüşümde sadece ana sanayiinin değil, tüm değer zincirinin bir bütün olarak ele alınması gerekiyor. Söz konusu dönüşüm için yerli üretim rekabetçiliğinin korunması ve geliştirilmesi gerekli. Bu çerçevede, devletimizin hem ticari hem binek elektrikli ve hibrit araçlar üzerindeki vergi yükünü tekrar gözden geçirmesi, bu araçların ilk satın alma maliyetlerinin düşürülmesi için çeşitli teşvik ve destek mekanizmalarını devreye alması ve en önemlisi de bu araçların ülkemizde üretiminin özendirilmesi için yatırım teşvik sistemi çerçevesinde çeşitli yeni mekanizmalar kurulması gerektiğini düşünüyorum.”
Ford Otosan Gölcük Fabrikası, dünyadaki sayılı fabrikalar arasında
Ford Otosan, Ford’un elektrifikasyon stratejisi kapsamında, geleceğin “Akıllı Şehirler”ine katkıda bulunmak ve akıllı ulaşım sistemleri konusunda doğru ürünleri ve hizmetleri geliştirebilmek için çalışmalarını sürdürüyor. 1965 yılından bu yana 10 milyon adedin üzerinde üretilen Ford Transit ise, halen dünyanın en çok tercih edilen ticari araç modeli unvanını koruyor. Dayanıklılık, kalite ve güvenilirlik özellikleriyle tanınan ve 1967’den beri Ford Otosan fabrikalarında üretilen Transit, 50 yılı aşkın üretimle Ford Avrupa’nın en uzun ömürlü modeli konumunda bulunuyor.
Avrupa’nın en güçlü elektrikli motoruna sahip Yeni Ford E-Transit ticaretin geleceğini şekillendiriyor 2022 yılının bahar aylarında müşterilere sunulması hedeflenen tam elektrikli yeni Ford E-Transit, 67 kWh kullanabilir batarya kapasitesinin yanı sıra WLTP ile 350 km’ye varan menzile sahip bulunuyor, bu sayede ortalama filo kullanıcılarının günlük olarak sürdüklerinden 3 kat daha fazla mesafe kaydedebiliyor. E-Transit, daha düşük bakım giderleri sayesinde de servis maliyetlerinde dizel modellere göre yaklaşık yüzde 40 daha fazla tasarruf sağlıyor. Hem AC hem de DC Hızlı şarj özelliğine sahip model, yaklaşık 8,2 saatte yüzde 100 şarj olabiliyor, 115 kW DC Hızlı şarj özelliği ile de 34 dakika içinde yüzde 15’ten yüzde 80’e kadar şarj gerçekleştirebiliyor.
Ford’un Avrupa’da hafif ticari araçlar için ilk kez sunduğu ‘Pro Power Onboard’ özelliği ilk tam elektrikli E-Transit’i 2.3 kw’a kadar bir mobil jeneratöre dönüştürüyor. Böylece, müşterilerin iş mekanlarında ve sürüş esnasında araç gereçlerini kullanmaya devam etmelerine ve şarj etmelerine yardımcı oluyor. Taşıma kapasitesinden ödün vermeyen E-Transit, van modelleri için 1.616 kg ve kamyonet modelleri için 1.967 kg’a varan yük kapasitesi sunmaya devam ediyor. Maksimum 198 kW (269PS) ve 430 Nm tork güç sunan elektrikli motoru ile E-Transit, Avrupa’da satışa sunulan en güçlü tam elektrikli ticari araç unvanını kazanıyor.