Türkiye’de üretilmiş, modifiye edilmemiş, seri üretim otomobil ile ilk kez bir dünya turu yapılıyor. Fiat Egea, Ağustos ayında Bursa’daki fabrikadan yola çıktı ve 40 bin kilometrenin üzerinde bir yolu tamamlayıp, yeni yıla girmeden Bursa’da olacak. Adını ilk kez Mayıs 2015’te düzenlenen İstanbul Autoshow’da duyuran ve 1 milyar doların üzerinde bir yatırımla Tofaş’ın ürettiği Fiat Egea, geçtiğimiz ağustos ayının 13’ünde Bursa’dan yola çıktı. “Egea Dünya Turu” projesi kapsamında Türkiye’de bir ilk olan ve ülkemizde üretilmiş, modifiye edilmemiş, seri üretim bir otomobil, 40 bin kilometrenin üzerinde yol yaparak dünyayı dolaşacaktı. Egea 16 ülkede 4 etabı tamamlayıp 5. etap Avrupa’ya geçerek dönüş yapacak. Pilotluğunu otomobil gazetecisi Okan Altan’ın yaptığı ve yol boyunca birlikte seyahat ettikleri fotoğrafçı Savaş Yılmaz ile birlikte düzenlenen toplantıya Fiat İş Birimi Direktörü Altan Aytaç ev sahipliği yaptı. Altan Aytaç, “Egea’ya başından beri ‘Ezber Bozan Sedan’ diyoruz. Avrupa’da ‘2016 Yılının En İyi Otomobili’ seçilen Egea Sedan ile ezber bozan bir işe daha imza atmak istedik. İşte ezberleri bozduk” dedi.
Satışları yükseliyor
Egea’nın Türkiye lansmanını Ekim 2015’te gerçekleştirdiklerini söyleyen Aytaç, “Ekim ayından 2015 yılı sonuna kadar toplam 5 bin 600 adet satış gerçekleştirdik. 2016 yılında Egea Hatchback (HB) ve Station Wagon (SW) modellerinin de gelmesiyle Egea Ailesi tamamlandı. Yıl sonuna doğru 1.6 lt. dizel otomatik şanzımanlar da ailenin üç üyesi için devreye girdi. Dizel otomatik versiyonlar, Egea satışlarımıza ekstra bir ivme kazandırdı. 2016 yılının ilk 11 ayında 32 bin adetlik Egea satışı gerçekleştirdik. Yılsonunda kadar ise ürettiğimiz bütün araçları satmayı hedefliyoruz. Egea modellerimizin satışı yılsonunda 40 bin rakamına yaklaşacak. İlk lansmandan bu yana satış adetlerimiz ise 45 bin adede ulaşacak. Yılsonunda Fiat markası toplamında yaklaşık 110 bin adet satış hedefliyoruz. 2017’nin de bu şekilde devam etmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Ezber bozan tur
Avrupa’da ‘2016 yılının En İyi Otomobili’ seçilen Fiat Egea Sedan ile ezber bozan bir işe daha imza atmak istedik” deye konuşan Altan, “Egea Dünya Turu projesinin bizim başarı hikâyemizde önemli bir yeri olacak. Çünkü bu proje, Egea’nın 40 bin km boyunca dünyanın çevresini dönme macerasını konu alıyor. Biz bu projeyle, ürünümüzün dayanıklılığını, fonksiyonelliğini, yakıt tüketimi bakımından tutumluluğunu test ediyor, söylediklerimizi farklı bir deneyimle gerçekleştiriyoruz. Bu fikri gerçekleştirmek için sadece bir otomobil yetmez; bir de tıpkı Egea için emek verenler gibi hayalleri ve heyecanı büyük bir insan gerekir. Okan Altan’ın bu projeye olan inancı ve heyecanı bizim için ayrı bir motivasyon kaynağı oldu. Kendisinin imza attığı iş ile gurur duyuyoruz. Türkiye’de üretilmiş, modifiye edilmemiş, seri üretim bir otomobil ile ilk defa dünya turu yapılıyor. Ben kendisine tekrar teşekkürlerimi sunuyorum.
OKAN ALTAN: EGEA ÇOK DAYANIKLI OLDUĞUNU KANITLADI
İki yıl önce Fiat Doblo’yu Detroit’e kadar götürmüştüm. Fakat dünyanın etrafında dönmek çok başka bir mücadele olacaktı. Uzun yol yapmayı seven otomobil gazetecilerinin hayalindeki bir zirveydi bu. En azından benim için bir Everest’ti. AutoBest seçimleri sürecinde Egea teknik olarak birçok otomobilden daha dayanıklı olduğunu kanıtladı. Dünyanın etrafında dönmeye ‘circum navigation’ deniyor. Egea’nın bunu başarabileceğine gerçekten inanıyordum çünkü jüri üyesi olduğum AutoBest’in 13 kriteri de bir otomobilin ekonomik fiyatının yanı sıra, özellikle dayanıklılığını sorgular. Autobest 2016 seçilirken yaptığımız testlerde Egea’nın dünyanın etrafını dönme başarısına ulaşabileceğine emin olmuştum. Ekim 2015’teki Egea Sedan lansmanında Altan Bey’e ‘Egea ile dünyanın etrafında dönsem ne dersiniz’ diye sordum. Pozitif yaklaştı. Daha sonra proje şekillendi ve başladık. İlk parkurumuzda Bulgaristan ve Romanya’nın Türkiye’ye benzer yollarını geçtikten sonra, Moldova ve Ukrayna’da çok ciddi bozulmuş ilk yollarla yüzleşmiştik. Aniden kesilen asfalt ve devasa çukurlar arasında slalom yaparak ilerlerken, ister istemez aracın altını çok sert vurmaktan kurtulamadık.
Daha yolun başında sayılacak günlerde hasar alacağız diye korkarken, Egea’nın sağlamlığı güvenimizi yükseltti. Rusya’da ise malum sert iklim yolların durumuna direk etki ediyor. Kışın bozulan parçalanan yollar yaz boyunca yeniden inşa ediliyor. Bu sebeple Ağustos ayının son günlerinde de olsak Rusya yolculuğumuzu limitlerin altında bir hızla sürdürdük. Ural dağları ile birlikte St. Petersburg’dan başlayıp Vladivostok’a kadar uzanan ünlü Trans-Sibirya demir yoluyla paralel yol aldık. Burası her motorlu veya otomobilli maceraperestin Everest’i olarak kabul edilen, dünyanın en uzun ve zorlu parkuru.
Büyük bir heyecanla, günde ortalama 15 saat araç kullanarak, sadece yakıt almak ve uyumak için mola vererek yolumuzda ilerledik. 13 km’lik Trans-Sibirya yolunda engebeli arazi üzerinde, otomobili sayısız kez çukurlardan atlatmak durumunda kaldık. Yolun sonunda araçta hiçbir mekanik sorunun yaşanmaması, süspansiyonların gayet iyi durumda olması, modifiye edilmemiş, off-road özelliklere sahip olmayan, önden çekerli normal sedan bir otomobil için oldukça sıra dışı bir durumdu. 12 bin km ile tamamladığımız Avrasya geçişimizin son noktası Vladivostok’a vardıktan sonra ilk deniz yolculuğumuz Japonya yönünde gerçekleşti. Japonya gümrüklerindeki kayıtlarda oraya giriş yapan ilk Türk plakalı Türk otomobilinin Egea olduğunu öğrendik. Orada ters akan trafikte, Japonca tabelaların arasındaki maceramız da, heyecan verici idi!.
Oradan 11 bin kilometrelik Büyük Okyanus üzerinden Meksika’ya geçtik. Kilometre göstergemizde 17 bine ulaştığımız Meksika etabı aslında bizim için en zor etaptı; çünkü fazlasıyla kötü yol şartları bizi oldukça zorladı. Öte yandan cennet doğası halen aklımızda. 6 bin kilometrelik Atlantik Okyanusu’nu aştıktan sonra Avrupa’da Londra’ya, ardından Amsterdam, Brüksel ve Paris’e doğru yola çıktık. Egea Dünya Turu’nun ‘80 Günde Devr-i Alem’ kitabıyla ilham kaynağı olan Jules Verne’i mezarında ziyaret etmeden dönemezdim. İlk okuduğum romanın yazarını Egea ile selamladım. Egea ile yol yapmak bizi gerçekten hiç yormadığı için yolumuzu önce İsviçre sonra Almanya daha sonra Avusturya üzerinden uzattık. Gerçek eve dönüş, şu anda sizlerle bulunduğumuz Slovenya ile başlıyor!
Egea şu ana kadar 16 ülkeyi dolaştı. Türkiye’ye vardığında ise 22 ülkeye ayak basmış olacak. 25 bin km’den fazla yol kat ederken yaklaşık 120 şehirden geçti. Gemi yolculuklarıyla birlikte ise en az 42 bin km ile dünyanın etrafını tam tur dönen, Türkiye’de üretilmiş ilk otomobil olacak.
Egea Dünya Turu Hakkında:
Deneyimli otomobil gazetecisi ve AutoBest jüri üyesi Okan Altan pilotajında Ağustos 2016’da Bursa Tofaş Fabrikası’ndan yolculuğuna uğurlanan Fiat Egea Sedan, 3,5 ay sonra dönüş yoluna geçti. Rusya’dan Meksika’ya, İngiltere’den Yunanistan’a uzanan onbinlerce kilometrelik zorlu parkuru aşarak gerçekleşen Egea Dünya Turu, son olarak Bursa’da Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi’nde tamamlanacak. Yolculuk boyunca Okan Altan’a deneyimli fotoğrafçı Savaş Yılmaz eşlik ediyor.
Ayrıntılı rota ve görseller için tıklayın